Karşılaştığımız bazı sağlık sorunlarını; alacağımız bazı önlemler ve dikkatli davranışlarla  henüz bir tehlike oluşturmadan önleyebiliriz.

Evlerimize alarak bir yuva sahibi yaptığımız şanslı hayvanlarımız kadar sokaklarda bakım ve beslenmelerini üstendiğimiz şanssız kedi ve köpeklerimizin kısacık yaşamlarını sağlıkla sürdürebilmeleri hepimizin başlıca dileğidir. Bununla beraber bazı hayvan severler ile  çevresindeki kedi ve köpeklere yeni yeni ilgi duymaya başlamış olan tecrübesiz kişilerin yapmak istedikleri yardımlar, hayvanlarımız için çok ciddi tehlikelere yol açmaktadır.

Dolayısıyla aşağıda belirttiğimiz önlemlere uymayı asla ihmal etmemeliyiz:

Sokaklarda yaşayan hayvanlarımızı düşünerek; mama konserve kutularını ve içinde gıda kalıntısı ve kokusu olan diğer konserve kutularını mutlaka iyice ezerek çöpe atmalıyız.

Yüzü kulaklarına kadar konserve kutusuna girerek sıkıştığı için paniğe kapılıp çılgınca koşan kedi ve köpeklerin sonunun feci bir ölüm olduğu çok sayıda olay vardır.

Tavuk kemiklerini, balık kılçıklarını, iri balık kafalarını hayvanlarımızı beslemek için kullandığımızda onlara iyilik yapmıyoruz. Tavukların özellikle içleri boş olan but kemikleri kırıldığında sipsivri uçlarıyla hayvanlarımızın damaklarını, yemek borusunu, bağırsaklarını zedelerler.

Aynı şekilde balık kılçıkları da diş etlerinde, yemek borularında ve bağırsaklarda takılıp kalarak hayvanlarımız için yaşamsal tehlike oluşturur.

Açık alanlarda su kabı olarak kullanılmak üzere kesilmiş olan plastik ya da metal bidonlar köpeklerin başlarına takılıp kalarak feci ölümlere neden olduğundan kullanılmamalı, onun yerine geniş tabanlı, alçak yayvan kaplar tercih edilmelidir.

Evimizin çöpü olarak çöp bidonlarına attığımız ve içinde gıda kalıntıları, çiğ et kokusu bulunan plastik  poşetlerin saplarını, sokak hayvanlarının boynuna takılıp kalmayacak şekilde koparınız, tehlikesiz hale getiriniz.

Hayvanlarımıza yapılacak en önemli yardımların başında onların kısırlaştırılmaları gelir.

Bu konuda “Kısırlaştırma”  sayfamızda kısaca gerekli bilgileri sunmaya çalıştık. Kısırlaştırılan sokak kedilerinin bir kulağının ucu kesilerek işaretlenmelidir ki kısırlaştırma çalışmaları yapan başka hayvan korumacılar ve kuruluşlar hayvanı  kısırlaştırmak için tekrar ameliyat ettirmesinler. Hayvanın kısırlaştırıldığını gösteren bu işaretin mutlaka yapılması için veteriner hekimleri uyarın ve bu konuda ısrarcı olun.

Soğuk havalarda arabaların altlarında yatan, motor bölümlerine sığınan kedileri bulundukları yerlerden çıkarmak için aracın kaportasına birkaç kez vurmayı unutmayalım ve komşularımızı, dostlarımızı bu konuda sürekli uyararak pek çok canın hayatını kurtaralım.

Evlerimizde yaşamlarını bizlerle paylaşan kedilerimiz ve köpeklerimiz için de sinsi tehlikeler olabilir: Dernek olarak bize ulaşmış çok sayıda böyle üzücü olaylar vardır;

Evdeki halıların arasında kalmış, yere düşmüş dikiş iğneler, toplu iğneleri, ataşları ve benzeri cisimcikleri, metal paraları yutan kedi ve köpeklerin sayısı hiç de azımsanacak gibi değildir. Bu gibi durumlar erken fark edilse bile sonucu ölümcül olabilir ya da ciddi operasyonlara rağmen yine de üzücü bir son ile karşılaşabiliriz. Sünger, sünger ve plastik içeren maddelerle, yaldız ve yaldızlı kağıtlarla, hediye ambalajlarındaki süslerle  hayvanlarınızın oynamasına, bunları ağzına almasına fırsat vermeyiniz.   Dolayısıyla yere düşmüş veya ortalıkta duran bu gibi cisimciklerin varlığına izin vermemeliyiz.

Aynı şekilde kedi ve köpekler bazı kimyasal sıvılara ağızlarını, burunlarını sokmaya meraklı olurlar. Çamaşır suyunun tadına bakmaya meraklı kedilerle karşılaştığımız olmuştur.

Evlerimizdeki dostlarımız ne kadar iştahlı olurlarsa olsunlar onlara salam, sosis, sucuk, şekerlemeler, kekler, pastalar vermemeliyiz. Ayrıca hayvanlarımızın normalin üstünde kilolu olmaları sağlık belirtisi değil daha ileri yaşlarda bir takım sağlık sorunlarının kaynağıdır.

Baharda ve yaz aylarında açık bırakılan pencereler de kedi ve köpeklerimiz için adeta birer tuzaktır. Açık pencere önünden uçan kuşlar, geçen bir kelebek, bir kediye gözü kara bir hamle yaptırmak için yeterli çekiciliktedir. Ve kedicik üçüncü, beşinci kattan aşağıya düştüğünde ya yüzü parçalanmış ya da orası burası kırılmıştır; Tabii ölmüş de olabilir. Hayır…. Kedi her zaman dört ayağı üstüne düşmez. Açık tutacağımız pencerelerimize telden sağlam, kafesimsi bir korunak yaptırmalıyız.

Bahar ve yaz aylarında kedi ve köpeklerimizi aracımızın içinde bırakarak uzaklaşmamalıyız. Aracınızın camlarını aralamanız sizi hiç rahatlatmasın. Özellikle köpekler için kapalı bir araç, bir ölüm ortamıdır.

Tatile çıkarken kedinizi veya köpeğinizi beraberinizde götürüyorsanız mola verdiğiniz yerlerde hayvanlarınızı sakın tasmasız dışarıya çıkarmayız. Köpeğinizi dolaşması için serbest bırakmayınız; “Kaçmaz, geri döner, bizi bulur, bir şey olmaz” diye düşünmeyiniz. Kaçıyorlar, kaybolabiliyorlar, geri dönemiyorlar hatta çalınıyorlar. Bu konuda bize ulaşan o kadar çok olay var ki…

Tatile çıkarken eğer kedinizi, köpeğinizi, kuşunuzu beraberinizde götürmüyorsanız, bir pansiyona bırakmaktansa güveneceğiniz bir komşunuza, dostunuza evinizin anahtarını vererek hayvanınızın kendi evinde kalarak bakılmasını sağlayın.

Kedinizin ve köpeğinizin iç ve dış parazitlere karşı korunması bakımında düzenli aralıklarla ilaçlanmalarını ihmal etmeyiniz     

Bu uyarılarımızın hayvanlarımız için yaşamsal önemi olduğunu ve derneğimizin yüzyılı aşan bir tecrübeler zincirinden özetlendiğini belirtiriz.